Doğadaki bu madde döngülerinin kendiliğinden oluşması mümkün müdür?

İnsanoğlu fıtratındaki merak duygusuyla çevresindeki pek çok şeyi inceler ve olayların arka planını öğrenmek ister. Allah’ın (cc) varlığı bu konuların başında gelir. “Beni kim yarattı, niçin yaratıldım, hayatın anlamı nedir?” gibi insanın en temel sorularının cevabı Allah’ın (cc) varlığıyla ilgilidir.
Allah’ın (cc) varlığı konusu, soyut bir kavramdan çok bireyin hayatını doğrudan etkileyen somut bir özelliğe sahiptir. Allah (cc) inancı; insanın hayatına yön verir, onun sosyal çevresi ile ilişkilerini düzenler ve hayatı bir amaç için yaşamasını sağlar. Allah (cc) inancı bu yönüyle insanın hayatında önemli bir yere sahiptir. İnancın akli açıdan temellendirilip sağlam delillere dayanması kişinin inanç dünyasını güçlendirir. Tespit edilen deliller insanın neye, niçin ve nasıl inanması gerektiğini kavramasına yardımcı olur. Bilgiye dayalı bir inanç davranış tutarlılığını ve inanç-ibadet-ahlak bütünlüğünü sağlar. Bu yüzden insanoğlunun Allah (cc) inancını çeşitli delillerle temellendirmek istemesi doğaldır. Kur’an-ı Kerim’de “Yoksa, başlangıçta yaratmayı yapan, sonra onu tekrarlayan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile birlikte başka bir ilah mı var! De ki, Eğer doğru söyleyenler iseniz kesin delilinizi getirin.” buyrularak inançla ilgili iddiaların kanıtlarla desteklenmesinin önemine işaret edilir. İnancını delillerle desteklemek isteyen insan, Kur’an-ı Kerim’deki pek çok ayette kâinatı incelemeye teşvik edilir. Bunlardan birinde “Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl bina ettik, nasıl donattık! Onda hiçbir düzensizlik ve eksiklik yoktur.” buyrulur.
Kusursuz Denge belgeseli için tıklayınız.
Geçmişten günümüze Allah’ın (cc) varlığını ispatlamak amacıyla felsefe tarihinde çeşitli deliller ortaya konulmuştur. Bunlar genel olarak kozmolojik, teleolojik, ontolojik ve dinî tecrübeye dayalı deliller şeklinde sınıflandırılmıştır.

1. Kozmolojik Delil

Allah’ın (cc) varlığını evrenden yola çıkarak ispatlamaya çalışan delillere “kozmolojik delil” denir. Bu delilde evrenin hareket etmesi, başlangıcının olup
olmaması gibi konular üzerinden Allah’ın (cc) varlığının kanıtlanması hedeflenir. Kozmolojik delilde kullanılan kanıtlardan birine göre her hareket edenin bir hareket
ettiricisi vardır. Evren hareket etmektedir. O hâlde evrenin de bir hareket ettiricisi vardır. O da Yüce Allah’tır.
Kozmolojik delil kendi içerisinde farklı delilleri barındırır. Bunlardan biri “hudus delili”dir.
Bu delile göre: âlem değişmektedir, her değişen sonradan meydana gelmiştir (hâdistir). Sonradan olan her şey, kendisini var edecek bir yaratıcıya ihtiyaç duyar. Bu evren de var olmak için bir yaratıcıya muhtaçtır. Bu yaratıcı da Allah’tır (cc). Kur’an-ı Kerim’de hudus deliline ilişkin ayetler bulunmaktadır. Bunlardan birinde, “Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?” buyrulurak varlıkların meydana gelmek için bir yaratıcıya muhtaç olduğu gerçeği vurgulanır. Hz. Peygamber de bir hadisinde “Önce Allah vardı; O’ndan önce hiçbir şey yoktu…” buyurarak âlemin sonradan yaratıldığına dikkat çekmiştir.























