7. Sınıf 4. Ünite

Allah’ın (c.c.) Kulu Hz. Muhammed (s.a.v.)

Allahin kulu

Her insan ömrü boyunca toplumda değişik roller üstlenir. Önceleri bir evlat rolü üstlenen insan, zamanla anne-baba, eş gibi rollere de sahip olur. Her rolün kendisine ait sorumlulukları vardır ve insanlar ellerinden geldiği kadar bu sorumlulukları yerine getirmeye çalışır. İnsanın ilk sorumluluğu kul olduğunu bilmek ve buna göre yaşamaktır.

Kelime i sehadet

Hz. Muhammed (s.a.v.) de kul olmasının gereği olarak öncelikle kulluk vazifelerini yerine getirmiştir. Daima Allah’ın (c.c.) emirleri doğrultusunda yaşamış ve acizliğinin farkında olmuştur. O da yaşamını devam ettirmek için insanî ihtiyaçlarını yerine getirmiş ve yaşamı boyunca birçok rol üstlenmişti. Bizler gibi bir anne babadan dünyaya gelmiş olan Hz. Peygamber, çocuk olmuş, genç olmuş, zamanı gelince evlenmiş, evine bakmak için çalışmış, kazanmış ve hepimiz gibi bir gün ömrü son bulmuştur. Yüce Allah: “De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım…” buyurarak Hz. Peygamberin insani yönüne dikkat çekmiştir.

hilye
kul peygamber

Hz. Muhammed (s.a.v.) de diğer insanlar gibi bir hayat yaşamıştır. Bir insanın başına gelebilecek olumlu olumsuz pek çok olayla karşılaşmıştır. Sevdiği insanların ölümüyle üzülüp doğum, düğün, zafer gibi güzel olaylar nedeniyle de mutlu olmuştur. Hayatının bazı anlarında heyecanlanmış bazen ise tedirgin olmuştur. Acıkmış, susamış ve hastalanmıştır.

Hz. Peygamber evlendikten sonra eşine ve çocuklarına karşı da görevlerini yerine getirmiştir. Ailesine karşı sevgi, saygı, anlayış çerçevesinde davranan Hz. Muhammed (s.a.v.) aile bireyleriyle şakalaşır, onların hoşuna gidecek tarzda kendilerine hitap eder ve sevgisini gösterirdi. Çocuklarıyla zaman zaman oyunlar oynar, ev işlerinde üzerine düşen görevleri yerine getirirdi. Hz. Muhammed (s.a.v.), kendisini etrafındaki insanlardan biri olarak görür ve kendisine ayrıcalık gösterilmesini veya kendisinden korkulmasını da istemezdi. Kendisinin her insan gibi Allah’ın (c.c.) bir kulu olduğunu belirtirdi.

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bizler gibi bir kul olmasının yanında onu insanlardan ayıran bir takım özellikleri de vardır. O, hiçbir zaman puta tapmamış ve Allah’a (c.c.) şirk koşmamıştır. Bunun yanı sıra onu insanlardan ayıran en önemli özelliği Yüce Allah’tan vahiy almasıdır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Ne var ki bana, ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunuyor…”

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberliğini kabul etmek istemeyen müşrikler, bahane olarak onun kendileri gibi bir insan olmasını öne sürmüşlerdir. Kur’an-ı Kerim’de onların bu bahaneleri şöyle haber verilmektedir: “Bu ne biçim peygamber; bizler gibi yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona kendisiyle beraber uyarıcı olarak bir melek indirilmeli değil miydi? dediler.” Müşriklerin bu bahanelerinin geçersizliği yine Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirilmektedir: “De ki: Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik.”

bir yorum yaz